Skip to main content

1997’de Wolfgang Petersen imzalı gerilim filmi “Air Force One” vizyona girdi ve büyük bir başarı yakaladı. Dünyanın en güçlü uçaklarından biri olarak kabul edilen bu uçağı sinematik bir bakış açısıyla ele alan film, onu diğer jetlerden ayıran unsurları vurguladı. Harrison Ford, Başkan James Marshall’ı canlandırdı ve filmin teknik ustalığı eleştirmenler tarafından övülerek yılın en çok gişe hasılat yapan filmlerinden biri oldu. Uçağın özgün detayları, 28 yıl sonra bile izleyicileri büyülemeye devam ediyor. Yapımcılar, çekimler için Kalitta Air’den bir Boeing 747-146 (N703CK) kiraladı ve Air Force One’ın renk düzenini taklit edecek şekilde yeniden boyadı.

Özel jetler, beyazperde dışında bile uzun zamandır gücü simgeliyor ve kitlelerin ilgisini çekiyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in IL-96-300PU uçağından, Fransa eski cumhurbaşkanı François Hollande’ın Airbus A330-200 uçağına, Brunei Sultanı’nın “Uçan Saray” Airbus A340-212 uçağına ve Papa’nın kıtalararası Airbus A330-200 uçağına (uçarken “Raffaello Sanzio” olarak anılır) kadar, özel mülkiyete ait ve kiralanmış bu uçaklar gökyüzünün harikaları olarak kabul edildi. Bir zamanlar yalnızca birkaç seçkin kişiye özel olan bu jetler, artık toplumun daha geniş bir kesimine ulaşıyor.

Hindistan’da bu değişim, pandemi sonrasında sivil havacılığın yeni zirvelere ulaşmasıyla kendini gösteriyor. Yüksek gelirli bireylerin sayısındaki artış, Hint şirketlerinin küresel büyümesi ve GIFT City aracılığıyla havacılık kiralamalarındaki büyüme, bu değişime katkıda bulundu. India Inc. uluslararası alanda büyüdükçe, esnek ve zamana bağlı seyahat ihtiyacı, özelleştirilmiş havacılık çözümlerine olan talebi artırdı.

Bu eğilim son verilere de yansıyor. Asian Sky Group’a göre Hindistan, 2024 yılında Asya-Pasifik bölgesinde en fazla özel jet filosuna sahip ülke oldu ve filosunu %12 artırarak 150’den 168 uçağa çıkardı. Ülke şu anda Çin ve Avustralya’nın ardından bölgede üçüncü sırada yer alıyor. Statista’nın “İş Jetleri – Hindistan” raporuna göre, Hindistan’ın iş jeti pazarındaki gelirin 2025 yılında 193 milyon ABD dolarına ulaşacağı öngörülüyor.

Bir diğer etken de, işletme maliyetlerinin metropollere göre daha düşük olduğu 2. ve 3. seviye şehirlerdeki iş merkezlerinin artışı. UDAN gibi hükümet girişimleri, bu şehirlere hava ulaşımını iyileştirdi. Ultra yüksek gelirli nüfusun da 2028 yılına kadar %50 oranında artması bekleniyor ve bu da iş, aile etkinlikleri, kutlamalar ve eğlence amaçlı seyahatler için özel jet kullanımını artıracak gibi görünüyor.

Hindistan’ın şu anda Delhi, Mumbai, Kochi ve Telangana’da dört özel terminali ve charter uçuşlarına ev sahipliği yapan birkaç havalimanı daha bulunmaktadır. Ancak, büyümeyi desteklemek için daha fazla iş havacılık terminali ve rampa alanına ihtiyaç duyulmaktadır. Büyük havalimanlarında yakıt tesisleri, hangar alanı, bakım, dinlenme salonları ve bekleme alanları sunan Sabit Üs Operatörleri (FBO’lar) veya mini terminaller, ivmeyi sürdürmek için olmazsa olmazdır.

Vergi kurallarının revize edilmesi, kesirli mülkiyet gibi yeni hizmetlerin düzenlenmesi ve pilot talebini karşılamak için eğitim tesislerinin genişletilmesi gibi zorluklar devam etmektedir. Sektör ayrıca daha kolay havalimanı erişimi, belirli koşullarda Görsel Uçuş Kuralları (VFR) operasyonları için daha fazla esneklik ve motor revizyonu gibi kritik hizmetler için iyileştirilmiş yurt içi tesisler gerektirmektedir.

Özetle, önümüzdeki yıllar Hindistan iş seyahati sektörü için önemli bir aşamayı temsil etmektedir. Çevre dostu uygulamalardaki gelişmeler, modern teknolojiler ve yolcu odaklı stratejiler sektörü yeniden şekillendirmektedir. Hem bireyler hem de şirketler, verimliliği artıran, konforu garantileyen ve uluslararası standartlarla uyumlu yenilikçi çözümler benimsiyor. Kişiselleştirilmiş ve sorumlu seyahate güçlü bir şekilde odaklanan Hindistan’da iş seyahatinin geleceği oldukça umut verici görünüyor.

Source: ET Insights

Close Menu

Get in Touch

B1-01-04A, Saif Zone – Sharjah, United Arab Emirates

T: +971 6557 9577
E: info@skyone.aero