Havacılık sektörü uzun süredir küresel bağlantının omurgasını oluşturmaktadır. Mevcut büyüme hızıyla, hava yolculuğuna olan talepte herhangi bir yavaşlama belirtisi görülmemektedir. Kokpitlerden hava trafik kontrolüne, yolcu verilerinden bakım programlarına kadar sektörün her alanı artık dijitalleştiğinden, siber risklere de önemli ölçüde maruz kalınmaktadır.
Örneğin, Haziran 2025’ten bu yana üç büyük havayolu şirketi siber saldırılar bildirdi. Tehditler kontrol altına alındı ve saldırganların birincil hedefi veri hırsızlığı olarak belirlendi.
Bunlar münferit olaylar değil. Fransız havacılık ve dijital teknoloji firması Thales Group, Ocak 2024 ile Nisan 2025 arasında 22 grup tarafından gerçekleştirilen 27 büyük fidye yazılımı saldırısı kaydetti ve bunların %71’i çalınan kimlik bilgileri veya kritik sistemlere yetkisiz erişimle ilgiliydi.
Sektör uzmanları, bu tür gelişen tehditlerle mücadele etmek için proaktif ve çok katmanlı bir savunmanın gerekliliğini vurguluyor. Bu, özellikle yolcu sayısında hızlı bir artış, büyük ölçekli havalimanı genişlemeleri ve havayollarının filolarına yenilerini eklemeleri görülen Hindistan gibi ülkeler için hayati önem taşıyor.
Sky One Grup Başkanı Jaideep Mirchandani, “Havacılık ekosistemi, birbirine bağlı dijital teknolojilere büyük ölçüde bağımlı, karmaşık bir ağdır. Bilet rezervasyonları, navigasyon, hava trafik kontrolü, iletişim sistemleri, yer hizmetleri ve hatta uçak içi eğlence dahil olmak üzere neredeyse her işlev tamamen dijitalleştirilmiştir. Teknolojiye olan bu bağımlılık, sektörü siber saldırganlar için yüksek değerli bir hedef haline getiriyor,” diyor.
Hacker gruplarının, yüksek riskler ve potansiyel etki nedeniyle havacılığa odaklandığını açıklıyor. “Artan tehditlere karşı koymak için kapsamlı ve sürekli güncellenen güçlü siber güvenlik önlemlerine sahip olmak hayati önem taşıyor,” diye ekliyor..
Ona göre, pratik bir yaklaşım, gerçek zamanlı tehdit izleme ve sıkı erişim kontrolleri içeren güncellenmiş bir dijital güvenlik çerçevesini içeriyor. “İnsan hatası saldırılara kapı açabileceğinden, sık sık farkındalık oturumları ve dolandırıcılık tespit eğitimleri hayati önem taşıyor. Güvenli çevrimdışı yedeklemelerin sürdürülmesi, sistemler tehlikeye atılırsa operasyonların hızla geri yüklenebilmesini sağlıyor,” diye belirtiyor.
Ülke Bağımsızlık Günü kutlamalarına hazırlanırken, Mirchandani havacılıkta dijital özgürlük üzerine düşünmek için de uygun bir zaman olduğunu söylüyor. “Yüzde 99 doğruluk oranına sahip bir deepfake tespit platformu olan ‘Vastav AI’ ve güvenli bir Hint işletim sistemi olan ‘Maya OS’ gibi yerli çözümlerimiz var. ‘Akashteer’ gibi savunma platformları, hava sahası tehditlerinin yönetiminde tam bağımsızlık sağlarken, Bharat NCX gibi girişimler ve artan araştırma ve geliştirme yatırımları bu dönüşümü hızlandırıyor. Hindistan havacılık sektörünün özgür ve güvenli bir şekilde faaliyet göstermesini sağlayacak dijital bağımsızlığa acil ihtiyaç var,” diye ekliyor.
Source: Machine Edge Global
